Akupunktur, iğne anlamındaki “akus” ve delmek anlamındaki “punktur” kelimelerinin birleşiminden meydana gelir. Yani akupunktur, iğne ile delmek veya kısaca “iğnelemek” anlamında kullanılan bir tedavi yöntemidir. 

Ağrı ve birçok hastalığın tedavisinde kullanılan yöntemlerin başında gelen akupunktur,  tıp merkezimizde Sağlık Bakanlığı sertifikalı deneyimli hekimimiz ve ekibi tarafından GETAT (geleneksel ve tamamlayıcı tıp) ünitemizde bizzat uygulanmaktadır. 

Akupunktur “Bozulanları iyileştirir, harap olanları düzeltmez” söyleminden hareketle klasik tedavi yöntemlerinin yetersiz kaldığı, cerrahi aşamaya gelmemiş fonksiyon kayıplarında iyi neticeler vermektedir.  Bunların başında da kas ve eklem yakınmaları yani hareket sistemi hastalıkları gelmektedir.

İnsan vücudunun kendi kendini onarım gücü çok yüksektir. Buna rağmen vücut metabolik, toksik, enflamatuvar gibi birçok sebeple bu onarım yeteneğini hareket geçiremez.  Akupunktur tedavisi ise belli uyarı noktalarını uyararak bu onarım gücünü harekete geçirir. İnsan vücudunda bulunan 1.000 kadar uyarı noktasından akupunktur, 650-700 tanesi kullanılır. Akupunkturda her hastalık için ayrı noktaların kullanıldığı hastaya ve hastalığın özgü bir program uygulanır.

Yin ve yang enerji dengesi.

Akupunkturun ana felsefesi, evrendeki her şeyde “yin” ve “yang” adı verilen birbirine zıt fakat denge içerisinde çalışan enerji akışlarının olduğu şeklindedir.  Bu enerjinin dengeli ve uyumlu bir şekilde akmasıyla düzgün bir işleyiş ortaya çıkar. Aynı şekilde, insan vücudunda da enerji akışının düzenli işleyişini sağlayan bir yin ve yang’ın dengesinin varlığı kabul edilir. Akupunktur düşüncesine göre,  vücuttaki enerjilerin aktığı “meridyen” adı verilen yollar vardır. Enerji akışının çeşitli nedenlerle kesintiye uğraması ve dengenin bozulmasıyla hastalıklar oluşur.  İşte akupunktur, kesintiye uğrayan enerji akımlarını tekrar düzenleyerek hastalıkları tedavi eder. 

Akupunktur yönteminde, belli bir süre iğne batırılarak vücutta bozulmuş dengenin yeniden sağlanması hedeflenir.  Vücut bir bütün olarak kabul edildiği için, örneğin ağrılı bir hastada sadece ağrılı bölgeye odaklanmayıp vücudun genel işleyişi düzeltilerek, onarım mekanizmaları devreye sokulur. Yani hekimler sadece kendi uzmanlık alanına giren hastalıklarla uğraşırken, söz gelimi göz hastalıkları uzmanı sadece gözle, kardiyolog sadece kalple uğraşırken, akupunktur bütüncül bir yaklaşım ile hem fiziki hem de ruhi yönüyle hastayı bir bütün olarak ele alır.

 Akupunktur iğnelerinin yaptığı uyarılar organizmanın hemen her yerine iletilmektedir. Böylece bağışıklık sistemi güçlendirilerek, vücut direncinin düşmesine bağlı birçok hastalık tedavi edilebilmekte, söz konusu ağrı ise sadece ağrı kesilmeyip nedenlerine de yönlenebilmektedir. 

Akupunktur Uygulaması

Çoğunlukla akupunktur genel vücut ve kulak akupunkturu şeklinde uygulanır. 

Kulak akupunkturu. Vücuttaki organ ve bölümler dış kulak (kulak kepçesi) üzerindeki bir nokta ile temsil edilir. Kulak kepçesi baş aşağı duran bir fetüse (cenin) benzetilir. Vücudun bölümlerine tekabül eden alanları ve noktaları iğnelenerek bozulmuş denge düzeltilmeye çalışılır. Bunlar ayrı ayrı uygulanabildikleri gibi kombine de edilebilirler. 

Genel vücut akupunkturu. Vücudun bozuk organ ve sistemleri, enerjinin fazla olduğu veya kesintiye uğradığı 12 meridyenin ilgili noktaları iğnelenir. 

Akupunktur genellikle cilde iğne yerleştirilme veya elektro-akupunktur şeklinde uygulanabilmektir. Parmakla basınç, elektrik stimulasyonu, lazer, tohum gibi iğnesiz uygulamalar da yapılabilmektedir.  İğneler çoğunlukla çelik tek kullanımlık iğnelerdir. İğneler çok ince olduğundan ağrı oluşturmaz. Belirlenen noktalar iğnelenerek yaklaşık 20 dakika bekletilir. 

Kulak akupunkturunda ise iğneler ortalama 1 hafta kulak üzerinde bırakılır. Ortalama 10-12 seanslık tedavi düzenlenir.  Hastalar 3-4’üncü seansta iyileşmeye başlar.

Akupunktur uzun süre gereksiz ilaç kullanımına bağlı yan etkileri de ortadan kaldırır. Maliyeti ve iş gücü kaybını a en aza indirir. 

Etkili olduğu hastalıklar ve durumlar:

- Ağrı. Omuz ağrısı ve kısıtlılığı, diz ağrıdan dolayı yürüme, oturup kalkma ve diz çökmede zorluk, dirsek, el bileği ve ayak, topuk ve taban ağrısında etkili sonuçlar alınmaktadır. 

- Boyun ve bel ağrıları. Bel ve boyun fıtıklarında fizik tedavi ve enjeksiyon tedavileri ile birlikte uygulanabilen etkili bir yöntemdir. 

- Obezite

- Sigara bırakma

- Romatizmal hastalıklar

- Migren ve sinüzit

- Allerjik reaksiyonlar

- Solunum ve mide-bağırsak sistemi hastalıkları 

- Hipertansiyon 

- Sınav stresi. 

- Depresyon 

- Kabızlık 

 Akupunktur, tek başına veya diğer tedavi yöntemleriyle birlikte uygulanabilen bir tedavi yöntemidir. 

Akupunktur ile kilo verme

Alınan kalorinin düşürülmesi ve harcanan kalorinin arttırılması yani diyet ve egzersiz olmazsa olmaz olarak kabul edilir. 

Akupunktur, diyet programının uygulanabilirliğine ve sürdürülebilirliğine büyük bir katkı sunar. Beyindeki iştah merkezinin baskılanması ve kontrol altına alınması ile acıkma hissi azalır ve baskılanır. Mide ekşime ve yanması engellenir. Halsizlik ve bitkinliği önler. Stresi azaltır. Metabolizmayı düzenleyici ve hızlandırıcı rolü vardır. 

Diyet sırasında oluşan açlık nedeniyle günlük yaşam aktiviteleri olumsuz etkilenebilir, özellikle diyet ile egzersize karşı bir isteksizlik oluşturabilir. Akupunktur burada da devreye girerek, kişinin günlük aktivitelerini yerine getirmeye ve egzersiz yaparak kalori harcamaya büyük katkıda bulunur. Buna göre sıklığı gittikçe azalan vücut akupunkturu seanslarıyla veya haftada bir yapılan kulak akupunkturu tedavisi yardımı ile fazla kilolar atılmaya başlar. 

İdeal kiloya indikten sonra, kişi koruma tedavisine alınır, 3 haftada bir akupunktur uygulanır. Bu evrede egzersiz eşliğinde “sıkı diyet değil sağlıklı beslenme” yapılır. Kilo sabitlenir. Bu durumu devam ettirebilmek için yılda 2 veya 3 kez akupunktur yapılabilir.

Akupunktur ile sigarayı bırakma

Akupunktur tedavisiyle, beyinden seratonin ve endorfin salınımı uyarılarak nikotin yoksunluğu ile ortaya çıkan bulgular engellenir. Bu sayede ilk 72 saatlik zor dönem ve sonrası daha rahat geçer.  Böylece kişi sigarayı zorlanmadan bırakır. Üst üste veya gün aşırı uygulanacak 20’şer dakikalık ilk 3 seansta yoksunluk hissi kontrol altına alınır. Daha sonra, hastanın bağımlılık dercesine göre değişen aralıklarla en az 5 seans tedaviye devam edilir. 

Akupunktur tedavisi sırasında üç sonuç ortaya çıkar. (1) Kişinin sigara içme isteği azalır. (2) Sigara içse bile zevk almaz. (3) Yoksunluk belirtileri ortaya çıkmaz.

Sigarayı bırakmaya karar veren kişi, tedavi sonrasında yeniden başlamamak için gayret göstermesi gerektiğini bilmelidir. Aksi takdirde, başladığı yere geri dönerek tekrar sigaraya başlayabilir.